12 Aralık 2016 Pazartesi

“Kabile Devleti”




Devlet intikamcı değildir, biz bir kabile devleti değiliz.” Naci Bostancıoğlu, AKP Grup Başkanvekili, TBMM''deki konuşmasından.

“Yarından tezi yok, Türkiye Cumhuriyeti devletinin güvenlik güçlerinin birinci öncelikli işi, bunu yapanlardan intikam almaktır.Süleyman Soylu, İçişleri Bakanı, Emniyet Müdürlüğü'nün önündeki konuşmasından

Süleyman Soylu, bu konuşmayı Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın karşısında ve -buraya dikkat- mealen değil, yazılı bir metinden yaptı.

Naci Bostancıoğlu ile Süleyman Soylu’nun bakış açılarının farkı, devleti yorumlama farkları önemli değil. 

Önemli olan…

Devlet; Süleyman Soylu’nun babasının çiftliği değildir… 

İşgal ettiği makam, duygusallıkla yönetilecek bir makam hiç değildir...

Dün “harami” dediği Erdoğan’ın İçişleri Bakanı olmayı içine sindirebilir, kendi sorunudur, bizi ilgilendirmez… 

Ama...

Bizi ilgilendirenler de var
Beşiktaş maçı öncesi, ihbar alınmış olmasına rağmen önlem alamayan bir teşkilatın İçişleri Bakanı bu kadar vahim bir durum sonrasında “intikam”dan bahsedemez, sadece istifa eder.

İhbar olmasa bile, Beleştepe diye anılan alan, her yönden saldırıya açık bir bölgedir, istediğiniz hızda, istediğiniz yönden gelebilirsiniz. Beşiktaş stadının çevresinde en güvenliksiz nokta, burasıdır. Bu alanda polisleri toplayan, toplanmasını planlayabilecek kadar beceriksiz bir teşkilatın İçişleri Bakanı bu kadar vahim bir durum sonrasında “intikam”dan bahsedemez, sadece istifa eder.

Beceriksizliği sonrası, “istifa” yerine “intikam”dan bahseden bir İçişleri Bakanı’nın olduğu bir ülkede, Bakanından emir alan polisler, öldürülen bir PKK’liyi akrebin arkasına bağlayarak yerlerde süründürür, bir başkası öldürülen kadın PKK’liyi çırılçıplak soyup teşhir eder.  Bunlar gerçekleşti. "İntikam" alınıyordu.

Devlet, “intkam” diyorsa, buna Cumhurbaşkanı, Başbakan ses etmiyorsa, bu devletin tanımı: “Devlet intikamcı değildir, kabile devleti değildir.” demekle olmuyor, devletin kabile devleti gibi yönetildiğini AKP Grup Başkanvekili  tersinlemeyle TBMM’nde söylüyorsa durum vahimin de ötesindedir.

Devlet “intikam” diyorsa, PKK’yi kınadın, kınamadın tartışmasının ne yararı var?

Devlet “intikam” diyecekse, terörist dediğiniz örgüt hayli hayli “intikam” peşinde koşacaktır.

Bu toprakların çocukları, bu yanlış, yanlı politikalar sonucu; “kindar nesiller” yetiştirilerek daha ne kadar heba olacak?!!!


Aklıma takılıp duruyor ama ne fayda, devleti yönetenlerin, onlara oy verenlerin aklına takılmıyorsa ne gam…

6 yorum:

  1. Bugün, aynı bakan bu intikamın ''acımasıca'' olacağını söylüyordu. aynı şeyi düşünmüşüz seninle demek ki. Ben bu ''acımasızca'' intikamı duyunca şaşırdım. Ne yapacaklardı yani? Örneğin suçluları yakalayıp cezasını verdikten sonra, cezalarını çekerlerken ilave olarak kırbaçlamayı mı düşünüyorlar acaba? Böylece daha ''acımasızca'' bir cezalandırma olabilir miydi? Benim de aklıma bu geldi. Esenkal. Ali Pamuk

    YanıtlaSil
  2. Ali, aynı şeyi düşünmek ne güzel...

    YanıtlaSil
  3. 12 Mart faşizmi aydınları dışardaki devrimciler karşılığında rehin almıştyı hatırlarsınız.

    YanıtlaSil
  4. Hatırlamaz olur muyum... Daha ağırını yaşıyoruz...

    YanıtlaSil
  5. Bakan böyle derse polis HDP İstanbul il binasını gece basar, kapıyı kırar ve duvarada "GELDİK YOKTUNUZ" yazıp, bir "Ayyıldız" yapar. Bize de. "bu kafa mı toplumsal uzlaşıyı sağlayacak? Bu kafa mı terörü bitirecek? diye sormak düşer...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Örnekler bitmiyot ki... Yazar Seray Şahiner'i bir konferans için gittiği Bursa'da kaldığı otelde, polis kapıyı açarak yatağından kaldırıyor. Pois'e mi laf edelim, anahtarı veren otele mi? Gerekçe, tebliğ bile edilmeyen para cezası...

      Sil